İlimize emeği geçen, iz bırakan Malatyalı değerlerimizi yazdığım köşemde bugün bir meslektaşımı ağırlıyorum. Bugünkü konuğum memleketinin sosyal, kültürel, spor hayatındaki faaliyetleriyle ve uzun yıllardır Türk Ocakları Malatya Şube Başkanlığı vasfıyla öne çıkan Nadir Günata.
Eski adı Barguzu olan Yeşilyurt’un Bostanbaşı’nda yedi evlat yetiştiren anne babanın çocuğu olarak 1956 yılında dünyaya geldi. İlkokulu o zaman köy statüsünde olan Barguzu’da okudu. Ortaokulu okuduğu Yeşilyurt’a ve liseyi okuduğu Malatya’ya zamanın kısıtlı imkânları nedeniyle çoğu zaman yürüyerek gidip gelirdi. Günümüzde çok katlı apartmanları, siteleri ve barındırdığı yüksek nüfus ile öne çıkan Bostanbaşı’nın eski halini de bu vesile ile yeni nesle anlatmalıyım. 1960’lı yıllardaki imkânsızlıklar nedeniyle uzun mesafeleri yürüyerek okula gitmek bugünkü nesle zor gelebilir. Ama o zamanın kendine has özellikleri vardı. Barguzu’da da evler büyük bahçelerin içinde idi. Kiraz başta olmak üzere, vişne, kayısı, erik, kavun, karpuz, domates, salatalık gibi sebze ve meyveleri evlerinin hemen yanı başındaki bahçelerinde kendi elleriyle koparıp topluyorlardı. Evlerin bahçelerinde koyun, keçi, inek ve kümes hayvanlarını barındıran ahır, ağıl ve kümesler oluyor, sütü kendileri sağıyor, yumurtaları kümesten taze taze topluyorlardı.
Nadir Günata, genç yaşlarından itibaren başlayan ve hayatı boyunca sürdürdüğü cemiyetçilik, dernekçilik faaliyetleri ile ülkesiyle ve memleket meseleleriyle her daim hemhal oldu. Yardımseverliği, sorunlara çözüm bulmaktaki yeteneği, güvenilir kişiliği ve dostluğu ile sayılan, sevilen ve aranan bir kişi olan Nadir Günata’yı ben de yazmak istedim gazetedeki köşemde.
Sokağın, esnafın, kısacası Malatyalıların sevgisini, takdirini kazanan Nadir Günata ile Türk Ocağı’nda buluştuk. 1989 yılında başladığı, 30 yılı aşkın süredir şan ve şerefle başkanlığını yaptığı Türk Ocağı’ndaki sohbetimizde anlattıklarını birlikte dinleyelim.
“Balıkesir Mustafa Necati Eğitimden mezunum. Çeşitli nedenlerle öğretmenlik yapmadım. Ticaret hayatına atıldım. Öğretmenlik tahsilim, benim toplumsal faaliyetlerde doğru ve güzel işler yapabilmeme vesile oldu. En çok Malatya'nın acı çektiği mezhep çatışmalarının bir daha olmaması için çok ciddi mücadele ettim. Bu çabalarımızla güzelliği yakaladık. Zira 1991 yılında kapalı spor salonunda Hacı Bektaşi Veli Vakfı ile Türk Ocakları ortak bir kültür şöleni yaparak tarihe not düştük. Malatya’mızda Alevi Sünni kardeşliğinin Türkiye’ye örnek olacak birlikteliğini yaşadık ve yaşattık. Bunun faydasını bugün daha iyi anlıyoruz. İki binli yılların başlarında etnik yapı üzerinde bölücü akımların girmesini engellemek için aşiretlerin aksakallılarıyla aylarca bir araya gelip ortak çalışmalar yaptık. Devletimizin bekası milletimizin birlik ve beraberliği için her gayreti gösterdik. Dergi, gazete çıkararak basın ve TV ekranlarında işin ciddiyetini anlattık. Çok hedef olduk. Yazdılar, çizdiler, konuştular ama hak bildiğimiz yoldan taviz vermedik. Halen bu duygu ve düşüncelerimizi halkımızla, münevverlerle, devlet ricaliyle paylaşarak milli birlik ve beraberliğimize katkı sunmak istiyoruz.”
Nadir Günata, Ülkemizin milli meseleleriyle ilgilendiği gibi gözbebeğimiz Malatyaspor’un sorunlarının çözümünde de elini taşın altına koyduğunu gördük. Bu halisane duygu ile kulübün as başkanlığını üstlendi. Görevi süresince birçok yeniliği hayata geçirdi. As başkanlığı döneminde Malatyaspor’un iyi bir yönetim yapısına kavuşması için elinden geleni yaptı.
Ailesinden ve üniversite hayatından bahsederken anlattığı anısını birlikte dinleyelim. “Sevgili eşim ile 1983 yılında evlendim. Kalabalık ve birbirine bağlı bir aile yapımız var. Babamı kaybettikten sonra annem 13 yıl benimle yaşadı. Anamız vefat edince aile dağılır düşüncesiyle her yıl sülaleyi bir araya toplarız. Kurban bayramının dördüncü günü bahçemizde yemek veririz. Sülalemizin bütün fertleri gelir. Orda mevlit okuruz ve sohbet ederiz. Rabia Sena, İzzet Saltuk, Oğuz, Şehriban Üçhilal, Miraç Kağan adlarında beş çocuğum ile Yiğit ile Buğrahan adlarında iki torunum var.
Günata’nın gençlerimize tavsiyelerini de birlikte dinleyelim. “Yeni nesil, beraber gezdiği fikir arkadaşlarını iyi seçmeli. Kesin olarak arkadaşlarını iyi tanımalı. Vatanımız coğrafyamız çok önemli bir yerde. Bizim bu coğrafyada rahat etmemiz zordur. Bizim yolumuz Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türk Dünyası. Atalarımız Türk Bayrağımızı nasıl taşıdı ise bugün de bizler aynı bayrağı aynı şerefle taşımaya devam ediyoruz. Gençlerimizin vatan ve millet için en güzelini yapmaya gayret etmelerini görmemiz bizleri mutlu ediyor.”
Yazımın bu kısmında Nadir Günata’nın da katkılarının olduğu bir anımı yazayım. Bu yıl Şentepe İlkokulu 4 / B Sınıfı öğrencilerim mezun oldu. Mezuniyet törenimize davet ettiğim Nadir Günata törenimize katılarak öğrencilerimi ve beni mutlu etti. Yeşilyurt Belediye Başkan Vekili Naci Şavata, Malatya İl Emniyet Müdürü Ercan Dağdeviren, Polis Meslek Yüksek Okulu Müdürü Faruk Nalçacı, Yeşilyurt Milli Eğitim Müdürü Cemal Kalay, Yeşilyurt Emniyet Müdürü Hasan Aksu, İnönü Üniversitesi Öğretim Üyesi Firdevs Aslı Tahtalı, İşkur Şube Müdürü Sevda Boztepe, Kültür Ve Yaşam Derneği Başkanı Malatya’nın tarihçisi, gazeteci yazar Atilla Kantarcı, Malatya Araştırmaları Derneği Başkanı Gazeteci Yazar Kemal Deniz, Malatya Belediyesi Eski Başkan Yardımcısı Yusuf İzzettin Cengiz, Şehit Polisimiz Aytaç Altınörs’ün annesi Deniz Hanım ve babası Nurettin Bey, Tecde Muhtarı Ali Yiğit, Okul Müdürümüz ve öğretmenlerimiz ile Türk Ocakları Malatya Şube Başkanı Nadir Günata öğrencilerime mezuniyet belgelerini birlikte verdiler.
Öğrencilerimin mezuniyet törenine İnönü Üniversitesi Rektörü Ahmet Kızılay’ı davet etmiştim. Rektörümüz davetimize katılacaklarını söylemişlerdi. Ancak tören günü acil işi çıkması nedeniyle törene katılamayacağını bildirerek, öğrencilerimi kutladığını, öğrencilerime okul hayatlarında başarılar dileyen mesaj gönderdiler. Öğrencilerime iyi dileklerde bulunan İnönü Üniversitesi Rektörü Ahmet Kızılay’a, törene katılarak öğrencilerime unutulmaz anlar yaşatan misafirlerimize ve hem öğrencilerimin mezuniyet törenine katılan hem de gazetedeki köşeme de konuk olan Nadir Günata’ya ayrıca teşekkür ediyorum.
Cemal Gürsel Toy