Sevmek tam manasıyla inanmaktır. Sevmek fütursuzca yaşamaktır. Sevmek kendin olmaktır. Sevdiğini kendin gibi, hatta kendinden de çok düşünmektir. Sevmek, sevdiği olmaktır insanın. Sevmekte ikilikler kalkar, bir olmalara gidilir. Tek bir kalp, tek bir yürek olunur. Sevmek paylaşmaktır. Sevdiğinle yüreğini bölüşmektir sevmek. Ama aslında, sevmek dediğimiz bu asil duygu, sıraladıklarımızın tümünü kapsayan Bir'de yok olmaktır.
Hiçbir insan sevmeden yaşayamaz. Herkes mutlaka bir şeyleri sever. Kişinin dünyaya bakışı, neyi sevip sevemeyeceğini düzenleyen gerçek kaynaktır.
Ağacı, dağı-taşı, kuşu, böceği sevenler olduğu gibi; malı-mülkü, evi-arabayı, parayı severek mutlu olanların varlığı da bilinir.
İnsanlar, karşı cinse âşık olurlar çoğunlukla. Bu aşkların bir kısmı mutlu sona erse de, çoğu acının, ıstırabın yoğun yaşandığı olaylarla sonlanır.
Hâlbuki Bir’i sevmek en doğru yoldur. Aslında Bir’i sevebilenler gerçek sevgiye kavuşurlar. Böylece yaratılmışların tümünü sevme çizgisine ulaşırlar.
Çoğun içindeki canlı-cansız bireyleri, tek tek severek nihayet Bir’e varırsınız. Böylece Bir’i sevip kısa yoldan amaca ulaşmak mümkün olabilir.
Acaba doğrudan Bir’i severek istediğinizi elde edebilir misiniz? Bilemem…
Çoğun içindeki tekleri severken her birinden ayrı bir zevk ve tad alarak, dünyadaki lezzetlerin vereceği hazza ulaşmak, bence daha önemlidir. Merdiven basamakları gibi birer birer asıl sevgiliye kavuşmak, olgunlaşmaktır.
Bu olgunluğu yakalayabilenlerin Bir’i sevmesi daha da kolaylaşır. Alabileceği zevklerin ve lezzetin de sayısı o zaman sonsuzluğa ulaşabilir.
Gönül gözü açık olanlar, Bir’i sevmeyi başarmışlar. Burada bakmak ile görmek arasındaki ince çizgiyi ayırabilmeliyiz. Doğrudan Bir’i sevemez miyiz? Elbette sevebiliriz. Her yol Bir'i sevmenin göstergesidir aslında.
Aşktan, sevgiden söz ederken sadece dünyevî anlamda değil uhrevî anlamda da duygu yoğunluğunu dile getirmeye çalıştık. Bir bakıma madde ile mana, beden ile ruh uyumunu sağladık.
Karşılaştığımız ve yaşadığımız olaylara yüklediğimiz anlamın sonucunda mutlu oluruz ya da üzülürüz. İçimiz yaşama sevinci dolar, nabzımızın atışları hızlanır. Ama her zaman umut dünyasına bakarız.
Şiirlerimizi okurken bu duyguları size yaşatabilirsek, işte o zaman mutluluğu, aşkı, sevdayı paylaşmış olacağız. O zaman, aynı gözle bakmış olabiliriz yaşam perdesine. Aynı ortamda nefes alıp, vermiş, sevgiyi doruklarda beraberce yaşamanın hazzını yakalamış olabiliriz.
Ne mutlu Bir’e dosdoğru ulaşarak sevebilenlere...