Hekimhan ilçesi Sarıkız köyü, adını köyün merkezindeki çeşmeden alır. Köyün bulunduğu bölge, yüzyıllar öncesinde bol ve sık ormanla kaplı, suyu bol, kayalık bir yöredir.
İnsanlara zarar veren, her türlü yaban hayvanının yaşadığı, bölgeye uzun zaman insanlar gelememiştir. Sarıkız çeşmesinin yanına yerleşim bölgesi kuruluncaya kadar insanlar yerlerini-yurtlarını yılanlara, yırtıcı yaban hayvanlarına terk etmişlerdir. Zamanla yerleşik hayata geçen bölge insanı çeşmenin çevresine evlerini kurmuşlardır.
Sarıkız köyünün bulunduğu yerleşim yerinde oturan sarı saçlı, mavi gözlü güzel bir kız vardır. Bu Sarıkız kendi kabilesinden bir genç ile nişanlanır. İki nişanlı birbirlerini çok severler. Düğünleri yapılmadan bilinmeyen bir nedenle delikanlı ölür. Sarıkız acıya dayanamaz. Çünkü nişanlısını çok sevmektedir. Bunun üzerine bir daha evlenmemek için kendi kendine söz verir. Çeyizini, altınını ve akçesini toplar, köyün ortasındaki pınara taş bir çeşme yaptırır. Köyün ortasındaki çeşmenin suyu bol,tatlı ve soğuktur. İki oluktan su akar, orta kısmında bulunan üçgen biçimli gözden daha fazla su gelir. Çeşmenin oluklarına sığmayan su yanlardan taşar. Çeşmenin iki yanındaki duvarında Sarıkız’ı sembolize etmesi için birer adet taştan kadın göğsü yapılmıştır. Çeşmenin üst orta bölümündeki kitabesi halen durmaktadır. Bu kitabedeki yazılı tarih H. 1171 olarak okunmaktadır. Taş yapı, Osmanlı Döneminin çeşme yapısının tipik örneğidir.
Çeşmenin iki tarafında taş ayaklar yükselir, üst ortada bu taş yapı birleşir. Çeşmenin iki yan duvarında yerden bir buçuk metre yükseklikte kadını sembolize ettiğini belirtmek için taştan iki kadın göğsü yapılmıştır. Zamanla sol tarafındaki göğüs kırılmıştır.
Bir rivayete göre Atatürk döneminde(1926–1927) af çıkmış. Kimlere af çıktığını öğrenmek üzere o zaman nahiye olan Hekimhan’a Kör Yakup’un oğlu Hüseyin Gedik, köyün ileri gelenlerince çağırılır.
Hüseyin Gedik ayağına çabuk hızlı giden biridir. Köyün ileri gelenlerinin yanına gelir. “Hekimhan’daki nahiye müdürüne (Kale Kâhyası) git. Şu iki altını ona ver. Bu pusulanın cevabını al, gel.” Derler. Hekimhan nahiyesi o zaman Arga ilçesine (Akçadağ) bağlıdır.
Pusulanın cevabını alan Hüseyin Gedik acele tekrar köye döner. Çeşmenin önündeki geniş çayırlıkta birkaç eşkıya vardır. Pusulayı okuyarak kendilerinin de affının olup olmadığına bakarlar. Affa uğramadıklarını anlayınca silahlarıyla çeşmeye nişan alıp ateş ederler. Bu sırada göğüslerden birine isabet alır ve kırılır.
Diğer bir rivayete göre Sarıkızın yakınları bu işaretlerden hareketle suyumuza sahip çıkar diyerek Deli İsmail Gedik(Deli İsmail ) denilen kişi nacak ile kırmış.
Yukarıda efsanesinden söz ettiğimiz Sarıkız Çeşmesi, değişen iklim şartlarından ötürü suyu biraz azalsa da halen köyün en önemli su kaynağıdır. Sarıkız Çeşmesinden ötürü bu yerleşim yerine Sarıkız Köyü denilmiştir. Hekimhan’ın en gelişmiş ve yeşil köyüdür.