Malatyalı Fahri Kayahan'ın Hayatını Anlatan Kitap Çıktı
Malatyalı Fahri Kayahan'ın Hayatını Anlatan Kitap Çıktı
Türküleri, besteleri ve sesiyle ülkenin, Malatyalıları gönlünde taht kuran Malatyalı Fahri Kayahan'ın hayatını ve eserlerini anlatan kitap, Kemal Deniz ve Ramazan Çiftlikçi imzasıyla yayınladı.
Türküleri, besteleri ve sesiyle ülkenin, Malatyalıları gönlünde taht kuran Malatyalı Fahri Kayahan'ın hayatını ve eserlerini anlatan kitap, Kemal Deniz ve Ramazan Çiftlikçi imzasıyla yayınladı.
1914'de dünyaya gelen ve 1969 yılında yaşama gözlerini kapatan Malatyalı Fahri Kayahan'ın hayatını ve eserlerini içeren kitap Eğitimci Yazar Kemal Deniz ve Öğretim görevlisi Ramazan Çiftlikçi'nin kaleminde hayat buldu. 10 yıllık bir araştırmanın sonrasında Yeşilyurt Belediyesi'nin destekleriyle hayat bulan kitapta Fahri Kayahan ile ilgili bilinen birçok yanlış yer alıyor. Yazar Kemal Deniz, uzun süren çalışmalar yaptıklarını ve Malatyalı Fahri Kayahan hakkında anlatılan birçok hikayenin şehir efsanesi olduğunu söylüyor.
"TÜM TÜRKİYE'YE DUYURMAK İSTEDİK"
Malatyalı Fahri Kayahan'ın gerçek hikayesini tüm Türkiye'ye aktarmak amacıyla çalışma yaptıklarını ifade eden Eğitimci yazar Kemal Deniz; "Malatyalı Fahri Kayahan, Malatya'nın iftihar edebileceği bir hemşerisi ve bir müzik dehasıdır. Yaşantısıyla da Malatya beyefendisi olan Fahri Kayahan'ın hayatını eskiden beri şehir efsaneleri ve dedikodulardan kurtarmak için çalışıyorduk. Yol arkadaşım öğretim üyesi Ramazan Çiftlikçi ile yaklaşık 10 yıla yakın çalışmanın sonucunda bu eser ortaya çıktı. Birer birer topladığımız bilgiler ve belgelerle Malatyalı Fahri Kayahan'ın hayatı ve eserlerini tüm kamuoyuna, sadece müzik kamuoyuna değil, tüm Türkiye kamuoyuna duyurmak istedik. Çünkü hakkında ve ailesi ile ilgili aileyi incitici, kendisinin yattığı toprakta ruhunu incitici bir takım efsaneler anlatılmaktaydı. Hiç birisinin alakası yoktur. Malatyalı Fahri Kayahan, ortaokuldan beri sevip açık olduğu Fahriye'sine kavuşmuş mutlu bir aile yaşantısı sürdürürken, o akşam elim olay meydana geliyor ve sevdiği kadını kaybediyor. Kısa süreli bir yargılama süreci var. Ondan sonrada serbest bırakılıyor. 2-2,5 yaşlarında kızını da alarak İstanbul'a göçtüğünü biliyoruz. Orada müzik aleminde birlikte oluyor. İstanbul'da o zaman en önemli müzisyenlerle, hocalarla birlikte sahne alıyor. Daha sonra film sektöründe kendisine birçok film teklif ediliyor. O dönemin starı Malatyalı Fahri Kayahan ve yıldız oyuncusu da Müzeyyen Senar'dır. Onunla 'Kerem ve Aslı' filmini çeviriyor ve birçok oyuncuyla başka filmleri var. Kitapta bunların hepsi yer alıyor. Bunun dışında birçok filmin senaryosu ve müziklerini kendisi yapıyor. " dedi.
"MÜZİK DEHASI"
Malatyalı Fahri Kayahan'ı müzikte bir deha olarak nitelendiren Deniz; "Türk Müziğine bağlamayla cümbüşü birleştirerek, bugün konservatuarlarda sazbüş diye kullanılan yeni enstrümanı icat eden bu müzik dehası kendisini her türlü tanıtıyor. Mustafa Kemal Atatürk'ün huzurunda türkü söyleme şerefine nail oluyor. İşin garibi bu hayatı sürdüren insanların çoğunun 'alkol ile dost olduğu' söylenirken, Fahri Kayahan, Yeşilaycıdır ve kesinlikle hiçbir şekilde içki alemiyle ilişkisi yoktur. Kendisine has sözleri ve müziği olan bir çığır açmıştır. Günümüzde Orhan Gencebay'ların Müslüm Gürses'lerin ve Ferdi Tayfur gibi arabesk sanatçılarının hepsinin yolunu açan ve arabesk eserlerin söylenmesine vesile olan ilk besteleri yapan kişi bence Fahri Kayahan'dır. Türk sanat müziği tarzında eserler besteleyip söyleyip bu dalda çok başarılı olduğu gibi bir yandan da halk türkülerini söylemiştir. Bütün bunların yanı sıra Türk halk müziği bestelerinin, Türk sanat müziği besteleriyle iç içe girdiği farklı bir tarzı da eserlerinde denediğini görüyoruz. "şeklinde konuştu.
"MALATYA'YA GELDİ, MALATYALI OLMAKTAN GURU DUYDU"
Fahri Kayahan'ın Eşinin ölümünün ardından Malatya'ya hiç gelmediği söylentilerinin doğru olmadığını da söyleyen Deniz; "Malatyalıların gurur duyduğu bu hemşerisi ki, ömür boyu Malatyalı Fahri adını kullanmıştır. Hiçbir zaman Malatyalılığını kenarı koymamıştır. Orada da yerel kültürümüzün izlerini birçok eserinde ortaya koymuştur. Zaman zaman derler ki, 'o olaydan sonra Malatya'dan İstanbul'a giden Fahri bir daha bu şehre dönmemiştir' derler. Hayır dönmüştür, şehrimizde konser vermiştir. Doğu'da Diyarbakır'da yaptığı konserle ilgili haberleri de kitapta kullandık. İnşallah hem Malatyalıları mutlu edebileceğimiz, hem de eserlerin unutulduğu birilerinin kendi adına kaydettiği Malatyalı Fahri'nin eserlerinin listesini de burada hemşerilerimiz ve müzik severler bulacaklardır." dedi.
"HAKARET KABUL EDİYORUZ"
Fahri Kayahan'ın eşini vurduğu söylentilerini hakaret olarak nitelendiren Deniz; "O bir şehir efsanesi. İncelediğimiz kadarıyla hemşerimiz Malatyalı Fahri Kayahan, Fahriye hanıma çok aşık, çok küçük yaşlardan aşık. Ailesinin hali vakti yerinde olup babası da kumaş tüccarı olmasına rağmen, kayınbabasının evine yerleşecek kadar Fahriye hanımı seven birisi. Bu sebeple ne öyle bir dedikodu doğru, nede ortada bir ben var ve tamamen yalan. Bazı insanlar ve bazı sanatçılar sahneye çıktıkları zaman söyledikleri eserlerle kendilerine bir yer bulamayışları veya sesleriyle, sahne alışlarıyla dikkat çekmediklerini görünce, Malatyalı Fahri Kayahan'ın eserlerini söylerken ' işte önce vurdu, sonradan da üzüldü başında Suman türküsünü besteledi' laflar anlatıyorlar. Çok çirkin ve bir sanatçıya da yakışmıyor. Eşini öldürüp başında türkü besteleyecek kadar bir cani ruhlu birisi olsaydı Fahri bu kadar duygusal eserleri ortaya koyamazdı. Biz o hikayeleri hemşerimize hakaret kabul ediyor ve ret ediyoruz. Böyle bir şey yoktur, asla olmamıştır. Eşi kazaen evdeki ruhsatlı silahın patlaması sonucu rahmetli olmuştur. Bundan da çok mütesir olan Fahri, kızı Suade'yi alarak şehrimizden göçüp gitmiştir." Şeklinde konuştu.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.